Test

Kadırga Sanat Galerileri’nde düzenlenen “Gravürlerde Suriçi” semineri, sanat tarihçisi ve gravür araştırmacısı Ayşe Yetişkin Kubilay’ın anlatımıyla gerçekleşti. Katılımcılar, İstanbul’un tarihî yarımadasını gravürler üzerinden tanıma ve şehrin geçmişini görsel hafıza eşliğinde yeniden düşünme fırsatı buldu.

26 Ekim 2025
Kadırga Sanat Galerileri nde Gravürlerle Suriçi Yolculuğu

Fatih Belediyesi, kültür mirasını geniş kitlelere ulaştırmak ve sanatın farklı yönlerini öne çıkarmak amacıyla düzenlediği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Kadırga Sanat Galerileri’nde gerçekleştirilen “Gravürlerde Suriçi” semineri, İstanbul’un tarihini görsel kaynakların ışığında incelemek isteyen sanatseverler, akademisyenler ve öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Semineri gravür araştırmalarıyla tanınan sanat tarihçisi Ayşe Yetişkin Kubilay yönetti.

Programda İstanbul’un tarihî yarımadasına ait gravürler üzerinden şehrin sosyal, kültürel ve mimari dokusu detaylı biçimde ele alındı. Kubilay, gravürlerin yalnızca birer sanat eseri değil, aynı zamanda döneminin tanıklığını yapan birer belge olduğunu vurguladı. Gravürlerin üretim tekniklerinden farklı yüzyıllarda taşıdıkları estetik anlayışlara; Batı’da Osmanlı imgesini nasıl şekillendirdiklerinden İstanbul’un görsel hafızasında üstlendikleri role kadar pek çok başlık kapsamlı biçimde tartışıldı.

Katılımcılar Bizans döneminden Osmanlı’ya, 19. yüzyıldan Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar farklı dönemlere ait gravürleri karşılaştırarak Suriçi’nin dönüşümünü görsel bir perspektiften takip etme fırsatı buldu. Gravürlerde görülen sur kapıları, hanlar, çarşılar, camiler, sahil şeridi ve günlük yaşam sahneleri, şehrin değişen yüzünü gözler önüne serdi. Bu sayede seminer İstanbul’un tarihsel katmanlarını yalnızca kitaplardan değil, görsel belgelerden de okumanın önemini ortaya koydu.

Ayşe Yetişkin Kubilay, seminerde ayrıca Avrupa’da basılan gravürlerin Batı dünyasında İstanbul algısını nasıl şekillendirdiğine de dikkat çekti. Seyyahların gözlemlerine dayanan bu görsellerin İstanbul’u hem egzotik bir cazibe merkezi hem de imparatorluk başkenti olarak resmettiğini belirtti. Bu bakış açısı gravürlerin yalnızca sanat tarihçileri için değil, sosyologlar, tarihçiler ve şehir araştırmacıları için de önemli kaynaklar olduğunun altını çizdi.

Etkinliğin sonunda katılımcılar gravürler aracılığıyla şehre bakmanın yalnızca geçmişi hatırlatmakla kalmadığını, aynı zamanda günümüz şehir algısını da besleyen güçlü bir deneyim sunduğunu ifade ettiler. Görsel hafızanın kolektif bellek üzerindeki etkisinin tartışıldığı bölümde İstanbul’un çok katmanlı yapısının nasıl korunabileceği üzerine fikirler paylaşıldı.

Fatih Belediyesi, kültür-sanat etkinlikleriyle hem akademik dünyaya hem de geniş halk kitlelerine hitap eden bir perspektif geliştirmeyi amaçlıyor. “Gravürlerde Suriçi” semineri bu vizyonun önemli örneklerinden biri olarak İstanbul’un geçmişine duyulan ilgiyi canlandırdı ve tarihî yarımadayı daha yakından tanımak isteyenler için değerli bir kaynak işlevi gördü.

Kadırga Sanat Galerileri, önümüzdeki dönemde de sanat tarihinden güncel sanat tartışmalarına uzanan geniş yelpazede etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam edecek. Böylece hem İstanbul’un tarihî mirası korunacak hem de kültürel üretim canlı tutulmuş olacak.

Haber: Dursun BÖLÜK

Önceki Haber Doğum Günü Kutlamalarınız İçin Fanço'da Buluşuyoruz
Sonraki Haber Yedikule & Ayvansaray Bahçe'den Yeşil Rota: Tıbbi Bitkilerin Dünyasında Doğanın İzinde Bir Keşif

Yorum Yap