Fatih Belediyesi, kaybolan tarihî yapıları gün yüzüne çıkarma çalışmalarına bir yenisini ekledi. XVI. yüzyıla tarihlenen ve arşivlerde Sinan Ağa Mescidi olarak da geçen Kâtip Sinan Camii, ihya sürecinin tamamlanmasının ardından yeniden ibadete açılarak mahalle hayatına kazandırılacak.

Fatih, tarih boyunca İstanbul’un kültür ve medeniyet merkezlerinin kalbinde yer aldı. Osmanlı döneminde küçük mescitler yalnızca ibadet mekanı değil, aynı zamanda mahalle yaşamının buluşma ve dayanışma noktalarıydı. Bu mirasın önemli halkalarından biri olan Kâtip Sinan Camii, uzun yıllar izlerini kaybettirse de bugün yeniden gün yüzüne çıkarılıyor.

Arşivlerde “Sinan Ağa Mescidi” adıyla da geçen caminin banisi hakkında kesin bilgi bulunmasa da mimari özellikleri XVI. yüzyıla işaret ediyor. Zaman içinde kaybolan yapı 2024 yılında İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi denetiminde gerçekleştirilen kazılarla kısmen ortaya çıkarıldı. Yapılan arkeolojik araştırmalarda beden ve temel duvarlarının bazı kısımları gün ışığına kavuştu. Bu bulgular ve tarihî belgeler ışığında hazırlanan rekonstrüksiyon projesiyle caminin yeniden inşa süreci başlatıldı.

Kazı verileri yapının mimari yapısına dair dikkat çekici ipuçları sundu. Kalıntılar bodrum katın kâgir, üst katın ise ahşap olduğunu ortaya koydu. Bu özellik dönemin küçük mescit mimarisinin özgün örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Hazırlanan proje de bu özgünlüğü korumayı, tarihî dokuyu gelecek kuşaklara en doğru biçimde aktarmayı hedefliyor.

Fatih Belediyesi ile bir hayırsever arasında imzalanan protokol kapsamında yürütülen bu süreç yalnızca bir yapının yeniden kazandırılmasını değil; geçmişle bugün arasında bir köprü kurulmasını da simgeliyor. Belediye, Kâtip Sinan Camii’nin ihyasıyla mahalle kültürünü yeniden canlandırmayı, kaybolmaya yüz tutmuş bir değeri şehrin tarihî kimliğiyle bütünleştirmeyi amaçlıyor.

Çalışmalar tamamlandığında Kâtip Sinan Camii, yeniden ibadete açılarak yalnızca bölge halkına değil, İstanbul’un kolektif belleğine de hizmet edecek. Caminin ayağa kaldırılması kentin tarihî yapılarının korunması konusunda önemli bir örnek teşkil edecek; gelecek kuşaklara aktarılacak güçlü bir miras bırakacak.

Fatih Belediyesi, geçmişte de birçok tarihî cami, çeşme ve medreseyi ihya ederek kültürel sürekliliğe katkı sağlamıştı. Kâtip Sinan Camii de bu zincirin yeni halkası olarak şehrin sessiz tanıklığını yeniden canlandırıyor. Böylelikle İstanbul, sadece büyük anıt eserleriyle değil, küçük mescitleriyle de tarihî hafızasını diri tutmayı sürdürüyor.

Haber: Dursun BÖLÜK