Test

Fatih’in tarihî yarımadasında yer alan, Mimar Sinan’ın zarif üslubunu yansıtan Has Odabaşı Behruz Ağa Camii; dış cephe bakım-onarım çalışmaları ve yayımlanan tanıtım filmiyle yeniden İstanbul’un kültürel gündeminde yer aldı.

18 Eylül 2025

İstanbul’un kalbinde, yüzyılların sessiz tanığı bir yapı yeniden hayat buluyor. Has Odabaşı Behruz Ağa Camii, Kanûnî Sultan Süleyman devrinde, 1562 yılında Has Odabaşlarından Behruz Ağa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış ve kısa sürede bulunduğu mahallenin kalbi hâline gelmişti. Külliye geleneğini yansıtan cami; sıbyan mektebi, hamam ve çeşmesiyle sadece ibadet edilen bir mekân değil, aynı zamanda mahalle hayatının eğitim, temizlik, su ve sosyal birlik ihtiyacını karşılayan bir merkez oldu.

Dış cephe bakım ve onarım çalışmaları, bu tarihî yapının aslına uygun şekilde korunmasını sağladı. Çalışmalar kapsamında cephe taşları temizlenip güçlendirildi, aşınan yüzeyler titizlikle onarıldı. Zamanla işlevini kaybeden çeşme yeniden kullanılabilir hâle getirildi, çevre düzenlemesiyle birlikte cami ve külliye etrafı daha estetik, daha kullanışlı ve ziyaretçilere açık bir mekâna dönüştürüldü. Bu çalışmalar yalnızca fiziksel bir onarımı değil; aynı zamanda geçmişle bugünü, kültürle toplumsal hayatı buluşturan bir ihya sürecini temsil ediyor.

Has Odabaşı Behruz Ağa Camii, tarih boyunca pek çok kez onarımdan geçti. II. Mahmud devrinde gerçekleştirilen kapsamlı tecdid çalışmalarında yapı adeta yeniden ele alınarak mimarî bütünlüğü korundu. 1983 yılındaki restorasyonda ise caminin banisi Behruz Ağa’nın kabri bulundu ve ihya edildi. Bu bulgu, caminin vakıf geleneğiyle bağını güçlendirdi ve eserin yalnızca mimarî değil, aynı zamanda tarihî ve manevi bir hafıza taşıyıcısı olduğunu ortaya koydu. Bugün caminin her taşı, Osmanlı vakıf kültürünün insan merkezli anlayışını hâlâ hissettiriyor.

Tanıtım filmi, bu tarihî süreci görsel bir anlatımla izleyiciye aktarıyor. Filmde caminin zarif taş işçiliği, minarelerinin göğe yükselen silueti, çeşmenin yeniden hayat bulan su sesi ve çevre düzenlemesiyle oluşan ferah alan, izleyenlere hem tarihî bir yolculuk hem de bugünün İstanbul’unda korunmuş bir mirasın hikâyesini sunuyor.

Cami, bugün yeniden mahallenin buluşma noktası. Çocukların koşuşturduğu avluda mahalle sakinlerinin sohbetleri canlanıyor; vakit namazlarında cemaatin buluştuğu, komşuluk bağlarının pekiştiği bir merkez hâline geliyor. Has Odabaşı Behruz Ağa Camii, geçmişte olduğu gibi bugün de sadece bir ibadet mekânı değil; toplumsal hayatı besleyen, mahalle ruhunu diri tutan bir mekân olma özelliğini sürdürüyor.

Bu yönüyle yapılan çalışmalar, yalnızca bir bakım-onarım değil; aynı zamanda tarihî bir hafızayı gelecek kuşaklara aktarma çabası olarak anlam kazanıyor. Osmanlı vakıf geleneğinin izlerini taşıyan cami, bugün hâlâ vakıf kültürünün sürekliliğini simgeliyor.

Has Odabaşı Behruz Ağa Camii, minareleriyle göğe yükselirken, taş duvarlarıyla geçmişi fısıldıyor. Tanıtım filmiyle birlikte, İstanbul’un tarihî kimliğinin bir parçası olan bu eser yeniden görünür kılındı. Bugün sadece bir mimarî yapı değil, şehrin ruhunu ve hafızasını geleceğe taşıyan bir emanet olarak Fatih’in kalbinde yaşamaya devam ediyor.

Haber: Dursun BÖLÜK

Önceki Haber Kış Spor Okullarımızda Yeni Dönem Kayıtları Başladı
Sonraki Haber Mimar Sinan'ın Kıymetli Eseri Has Odabaşı Behruz Ağa Camii'nin Dış Cephe Bakım-onarım Çalışmalarını Tamamladık

Yorum Yap