Doç. Dr. Şehnaz Biçer’in 38 yıllık üretimlerini bir araya getiren “Gölgesiz İzler” sergisi, Nusret Çolpan Sanat Galerisi’ndeki fiziki sürecini tamamladı. Fatih Belediyesi’nin dijital arşivleme çalışmaları kapsamında hazırlanan sanal tur, sergiyi kalıcı bir kültürel hafızaya dönüştürerek evrensel erişime açtı.

Fatih Belediyesi, kültür ve sanat çalışmalarını yalnızca fiziksel mekanlarla sınırlı bırakmayarak dijital ortamda da sürdürülebilir kılıyor. Bu vizyonun en güncel adımlarından Fatihli sanatçı Doç. Dr. Şehnaz Biçer’in “Gölgesiz İzler” sergisi oldu. 22 Ağustos–8 Eylül 2025 tarihleri arasında Nusret Çolpan Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşan sergi, fiziki sürecin tamamlanmasının ardından dijital arşiv formatına aktarıldı. Böylece sergi, mekan ve zaman sınırlamasını aşarak kalıcı bir sanal tur deneyimiyle izleyiciye ulaşıyor.

Fatih Belediyesi’nin resmi internet sitesi üzerinden yayına alınan sanal tur, yalnızca bir sergi izleme imkanı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda üretimlerin kalıcılığını sağlayan kültürel bir arşiv işlevi görüyor. Bu adım Fatih Belediyesi’nin kültür politikalarında sıklıkla vurgulanan “geçmişle bugünü buluşturma ve geleceğe aktarma” yaklaşımının somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Yaklaşık 70 eserin yer aldığı seçkide, Biçer’in hem klasik Türk sanatlarına bağlılığı hem de çağdaş yorumları öne çıkıyor. Minyatür ve tezhip disiplinleri, sanatçının elinde durağan bir miras olmaktan çıkıp bugüne ve geleceğe seslenen bir ifade diline dönüşüyor. Geleneksel teknikler ile çağdaş malzemelerin bir araya geldiği eserler sanatın dönüştürücü ve sürekli gelişen yapısını görünür kılıyor.

Serginin dikkat çeken bölümlerinden biri de sanatçının danışmanlığını yürüttüğü Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen “İstanbul Mushafı Projesi”nden seçkiler oldu. Bu proje, İslam sanatının farklı dönemlerini ve coğrafyalarını buluşturan bir kültürel bellek çalışması niteliği taşıyor. Biçer’in katkıları, projeyi hem estetik hem de kavramsal açıdan derinleştirdi.

Doç. Dr. Şehnaz Biçer, 1991 yılında Mimar Sinan Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra tezhip ve minyatürü yalnızca bir süsleme tekniği değil, bir medeniyetin görsel dili olarak değerlendirdi. 1995’teki yüksek lisans tezinde Osmanlı, Timur ve Safevî eserlerini karşılaştırarak disiplinlerarası bir yaklaşım geliştirdi. 2007’de Herat ekolünü odağına alan sanatta yeterlik teziyle klasik üslupları analiz etti. 2010 yılında hazırladığı doktora teziyle Uygur elyazmalarının sayfa düzeni üzerine erken dönem Türk sanatına yeni bir okuma sundu.

2011–2015 yılları arasında Berlin’de yürüttüğü Turfan Elyazmaları araştırmaları, Brepols Yayınları tarafından yayımlanan Corpus Fontium Manichaeorum serisinin ikinci ve üçüncü ciltlerinde yer aldı. 2016–2024 yılları arasında ise “İstanbul Mushafı” projesinde sanat danışmanı olarak görev aldı. Konya, Saraybosna, Tahran ve İstanbul’da açtığı sergilerde geleneksel formları çağdaş bir bakışla yeniden yorumladı. Son dönem çalışmalarında sıkça yer verdiği Kaknüs kuşu sembolü, yeniden doğuş temasını merkeze alarak sanatın metaforik gücünü izleyiciye aktardı.

2018’de “Bacıyan-ı Rum: Türkiye’nin Üreten Kadınları” ödülünü alan Biçer, bugün Marmara Üniversitesi Tezhip-Minyatür Anasanat Dalı Başkanı olarak akademik ve sanatsal üretimlerini sürdürüyor.

Fatih Belediyesi, tarihî dokunun korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması yönündeki vizyonunu yalnızca restorasyon projeleriyle değil, kültür-sanat etkinlikleriyle de destekliyor. Nusret Çolpan Sanat Galerisi, bu vizyonun simge mekanlarından biri olarak İstanbul’un merkezinde sanatseverlere kapılarını açıyor. Sergilerin sanal tur formatında erişime sunulması ise kültür politikalarının yenilikçi yönünü gösteriyor.

Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan’ın açılışta dile getirdiği şu sözler, serginin önemini ortaya koydu:

“Fatih yüzyıllardır farklı medeniyetlerin kültür ve sanatını kucaklayan bir merkezdir. Bugün burada açılışını gerçekleştirdiğimiz bu sergi, geleneği bugüne taşıyan çok kıymetli bir çalışmadır. Doğup büyüdüğü Fatih’te klasik sanatlarımızı özgün bir üslupla yorumlayan sanatçımız Şehnaz Biçer’i kutluyor, tüm sanatseverleri bu eserleri görmeye davet ediyorum.”

“Gölgesiz İzler” sergisi, yalnızca sanatseverlere hitap eden geçici bir etkinlik olarak kalmadı; dijital arşivleme çalışmalarıyla evrensel ölçekte erişilebilen kalıcı bir hafızaya dönüştü. Serginin fiziki sürecinin ardından erişime açılan sanal tur, Fatih Belediyesi’nin kültürel mirası geleceğe taşıyan yaklaşımını güçlendiren örneklerden biri olarak kayda geçti.

Böylece Doç. Dr. Şehnaz Biçer’in 38 yıllık sanatsal yolculuğunu özetleyen “Gölgesiz İzler” sergisi, sanatın hem estetik hem de düşünsel yönünü dijital ortamda sürdürerek geçmiş ile bugün arasında güçlü bir köprü kurmaya devam ediyor.

Haber: Dursun BÖLÜK